Afrika’nın en uç noktasında, neredeyse tamamı yok olan denizaslanlarından geriye kalanların sadece bir kaya parçası üzerinde yaşadığını biliyor muydunuz?

Afrika’nın ucunda, tüm denizciler için efsane olan bir bölge var: Houtbay. Burada kayalar, rüzgar ve toprak kaymasının gücüyle oyulmuş. Deniz ise hayat dolu görünüyor. Hout Bay, Güney Afrika’nın en ucu olan Cape Town’un bir kasabası.

Hout Bay, Güney Afrika’nın en ucu olan Cape Town’un bir kasabası. Bu misafirperver bölgeye yerleşen insanlarla birlikte, bölgenin çevresinde sayısız kent ve balıkçı limanları yükselmiş. Kıyılarda ve açıkta insanların sadece birkaç tanesini görebildiği, büyük, kürklü denizaslanları kolonisi kendisine yer bulmuş.

Denizaslanları Yok Oluyor

400 sene önce denizaslanlarının sayısı milyonlarcaydı. Aşırı avlanmanın kurbanları oldular. Şimdi sadece birkaç bin adet kaldılar. Bazı hayvanseverler ise her gün, hava nasıl olursa olsun, canlı kalmış son denizaslanlarının sığındığı kayaların ortasındaki denize açılıyor. Aç kalmış ya da yaralı olanlarla yakından ilgileniyorlar. İki denizaslanından biri, bir yıl icinde ölüyor. Bunun en önemli nedeni ise öncelikle aşırı avlanma.

Açlıktan Ölüyorlar

Denizde balık kalmadığı için denizaslanları açlıktan ölüyorlar. Balıkçılar ise onları boğuyor ve ağlarına alıyorlar. Yüzde 99’u yok olan denizaslanları, Afrika’nın en ucunda sadece bir kayalık üzerinde nesillerini devam ettirmeye çalışıyor. Afrika kıyılarında denizaslanlarının avlandığı adalar var. Güney Afrika’da yaşayan bir denizaslanının avlanmaktan kaçması neredeyse imkansız. Bununla birlikte denizaslanları, insanlara sabit iş ve önemli miktarda para kazancı da sağlıyor. Bir kaya parçasına sıkışıp kalan küçük koloni, Houtbay kentine her sene üç buçuk milyon euro kazandırıyor. Bölgede gayrimenkul fiyatları artıyor. Suçlu sayısı azalıyor. Ama yine de kimse denizaslanları için resmi olarak bir çalışma yürütmüyor. Ülkede onlara yardım etmeye çalışan kimse yok. Fillerle, aslanlarla, kaplanlarla ilgili koruma çalışmaları yürütüldüğü gibi, tehlike altındaki denizaslanlarını kurtarmak için de acil harekete geçmek gerek. Aslında turistlerin Afrika’da ilk görmeye geldikleri vahşi bölge Cape Town. Bu bölgede aslan ya da fil yok. Denizaslanlarını görmeye gelen insanların sayısı Güney Afrika’nın başka herhangi bir vahşi hayvanını görmeye gelenlerden çok daha fazla. Her sene 400 bin kişi bu kolonileri görmeye geliyor. Toplam sayısı 36 olan diğer adalara gidişi hükümet serbest bırakırsa, milyonlarca kişi gelip bu kolonileri görebilecek. Belki de onları kurtarmak için bir umut ışığı doğabilir. Bugün denizaslanı kürkü giyilmediği ve eti yenmediği halde avcılığın devam etmesi de ilginç. Kaçak avcılık öyle yaygın ki, Güney Afrika sularında denizaslanlarının sadece yüzde biri kalmış durumda. Güney Afrika’da avlanma resmi olarak yasaklanmışsa da sadece 1000 km ilerideki komşu ülke Namibya’da katliam yasal olarak devam etmekte.

Para İçin Katlediliyorlar

Namibya’daki denizaslanları, sadece para için katlediliyorlar. Namibya, denizaslanı avının dünyanın en yaygın şekilde yapıldığı yer olarak görülüyor. Ancak asıl sorun, Namibya’nın denizaslanlarının ilk üreme yeri olması. Houtbay kayalıkları ise birkaç denizaslanının sığındığı bir yer. Namibya kıyılarında en büyük kürklü denizaslanı kolonilerinden biri yaşıyor. İnsanlarla barış içinde bir arada yaşamalarına rağmen her sene binlerce yavru, barbarlıkla katlediliyor. Yavrular önce annelerinden ayrılıyor ve sonra denize kaçamayacakları biçimde sahilde toplanıyorlar. Bu yavrular daha sonra sopalarla dövülerek vahşice öldürülüyor.

Köpek Maması Yapımında kullanılıyorlar

Her yıl 80 bin yavru ve 6 bin yetişkin erkek, denizaslanının öldürülmesine izin veriliyor. Oysa denizaslanı türü, dünya ölçeğinde koruma altına alınmış durumda. Hayvan iskeletleri daha sonra köpek maması ve piliçleri besleme amaçlı un üretimi için kullanılıyor. Üreme organları, tedavi edici özelliğine inanılan Çin’e ihraç ediliyor, derileri ise konfeksiyonda kullanılıyor. Sevimli görüntüleriyle denizaslanları, fazla miktarda balık tüketerek balıkçılar zor durumda bırakan deniz memelileri. Ancak denizlerde balıkların azalması, denizaslanlarının beslenmesinden çok aşırı avlanma, dolayısıyla insan faaliyeti nedeniyle ortaya çıkan bir sorundur.

Balıklar Tükendi

Houtbay, bir zamanlar bölgenin en aktif balıkçı limanlarından biriydi. Ancak aşırı avlanma yüzünden artık kıyı sularında balık kalmadı. Balıkçılar işsiz kalıyor ve tekneleri ise limanda hareketsiz duruyor. Dünya Tarım ve Gıda Örgütü uzmanlarına göre, dünyadaki aşırı avlanmaya karşı her hangi bir şey yapılmazsa 2050 yılında denizler tamamen boşalmış olacak. Balıkçıların ağlarında hiçbir şey olmayacak.

Denizaslanları Elle Besleniyor

Seal Alert isimli denizaslanları için kurulan bir dernek de Houtbay limanında bulunuyor. Kurtarılmış yavrular burada besleniyorlar. 8 yılda yaklaşık 5 bin yavru kurtarıldı. Biberondan hoşlanmayan yavrular için değişik beslenme sistemleri kullanılmaya çalışılıyor. Ancak denizaslanlarını elle beslemek çok fazla zaman alıyor. 25 denizaslanını doyurmak için 9 saat harcamak gerekiyor.

Hout Bay de denizaslanlarını kurtarmak icin çalışan azınlık, hayvanları bir düşman gibi görmekten vazgeçtiğimizde, ona yeterince yaklaştığımızda, acı çektiğini hissettiğimizde. bizim gibi sevebildiğini gördüğümüzde, o zaman daha çok insan olacağımıza inanıyorlar. Ancak denizaslanlarının kurtarılması için hepinizin yardımı gerekiyor.

BBC Dünya Raporu