Dünyanın en ilginç yerleri
Doğanın Enleri,  Gezilecek Yerler

Dünyanın en ilginç doğa harikaları

Dünyada birbirinden ilginç doğa oluşumları, görenleri kendilerine hayran bırakıyor. Yeryüzünde olduğuna inanamayacağınız kadar gizemli ve göz alıcı pek çok bölgenin kimi doğal yollarla kimi ise insan eliyle yapılmıştır.

Dünyanın en ilginç doğa harikaları

Dünyayı gezmeyi, Avrupa, Asya ve Afrika gibi kıtalardaki göz alıcı şehirleri görmeyi herkes hayatında en az bir kere hayal etmiştir. Peki dünya, yalnızca her zaman dergilerde, internette gördüğünüz popüler olan rotalardan ibaret mi? Yeryüzünde gizemi çözülememiş, nasıl ve neden olduğu bilinmeyen birçok sıra dışı yerleri keşfetmek, farklı rotalar izlemek isteyenler için paha biçilemez bir keyif. Siz de dünyanın en sıra dışı yerlerini keşfe çıkmak isterseniz bu yazımız tam size göre. İşte dünyanın en ilginç yerleri…

Gansu Zhangye Ulusal Jeoparkı (Gökkuşağı Dağları) – Çin

2010 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Çin’in Gansu bölgesindeki Zhangye Danxia Jeoparkı, görenleri hayran bırakıyor. Kırmızı, turuncu, yeşil, sarı renklerdeki kayalar, 24 milyon yıl önce gerçekleşmiş tektonik hareketlerle oluşan kum taşı ve diğer mineraller sonucu ortaya çıkmış. Milyonlarca yıllık süre boyunca rüzgar ve yağmur, bu renkleri katman katman birleştirerek rengarenk bir hale getirmiştir.

Bu doğa harikası jeoparka 10 Dolar gibi bir ücret ödeyerek girebilirken araç ile giriş yapmak mümkün değildir. Gökkuşağı Dağları’nda kendinize göre bir rota belirleyemezsiniz yalnızca organizasyonu takip etmeli ve belirli izlenim noktalarını sırayla gezmelisiniz.

Dallol Volkanı- Etiyopya

Dünyada en yüksek sıcaklığa sahip yerleşim yeri olarak kabul edilen Dallol Volkanı, çeşitli volkanik patlamalar sonucu ortaya çıkmış göllerden oluşmaktadır. Dallol Volkanı, Afrika plakasının kırılarak kaynar yer altı sularının yeryüzüne çıkması ve çeşitli minerallerle birleşerek oluşmuş ve bu eşsiz manzara ortaya çıkmıştır. Fakat bölgenin yerel Afar halkının anlattığı efsaneye göre; bölge halkı, geçmişte altınlar içinde yüzecek kadar çok zenginmiş ve zenginlikten para dışında bir şey görmez olmuşlar. Tanrı da bu açgözlülüklerinin cezası olarak halkın altınlarını tuza çevirmiştir. Halk her ne kadar bu efsaneye inansa da bölgenin volkan patlamaları sonucu oluştuğu bilimsel bir gerçektir. 

Dallol Volkanı kraterinin sıcaklığı çoğunlukla 50 dereceyi geçmektedir dolayısıyla suya düşen bir kişinin haşlanarak ölme riski bulunmaktadır. Dünyada cehenneme açılan kapı olarak bilinen Dallol Volkanı bölgesini gezmek isterseniz askeri bir rehber almak zorundasınız. 

Dallol Yanardağı’nın 100 yıl önce pasifleştiği ve etkisinin şu anda devam etmediği biliniyor. Bölgedeki nem oranı yanar dağın kraterleri ve lavlarından çıkan buhar nedeniyle %60’a kadar çıkıyor.

The Dark Hedges- İrlanda

Bir korku filmi sokağına benzeyen The Dark Hedges, kayın ağaçlarının oluşturduğu doğal bir tüneldir. 18. yüzyılda Stuart ailesi’nin inşa ettikleri evlerine giriş arazisine diktikleri 150’den fazla ağaç, zamanla büyüyerek şimdiki halini aldı ve dallarının birleşmesi nedeniyle sokağı karanlık bir görüntü kapladı. Kasvetli havası sebebiyle biraz ürpertici bir sokak olsa bile gün batımı saatlerinde sokakta yürüyüş yapmak keyifli bir akşam etkinliği olabilir. 

Antilop Kanyonu- Arizona- ABD

Antilop Kanyonu, Amerika’nın Arizona eyaletinin doğusunda yer alan Navaho’da bulunan bir kanyondur. Anıtsal bir kumtaşı heykelini andıran kanyon, erozyon etkisiyle Alt Kanyon ve Üst Kanyon olarak adlandırılan iki bölüme ayrılmış. Kanyona “Antilop” ismi verilmesinin nedeni ise, Avrupalıların Amerika’yı keşfinden önce bölgede antilopların yaşamış olması. Yukarı Antilop Kanyonu’nun Navaho dilindeki adı “suyun kayaların arasından geçtiği yer” anlamına gelen “Tsé bighánílín”. Aşağı Antilop Kanyonu’nun adı ise Hazdistazí yani “sarmal kaya kemerleri”.

Kanyonda sellerin aşındırdığı kumlar, kütükler ve kayalar, sürüklenerek dalgalar halinde koridorlar meydana getirmiştir. Çok fazla inişli çıkışlı derinliklere sahip olan kanyonda güneş en tepeden baktığında kum taşının turuncu, pembe ve kırmızıya geçiş anına şahit olabilir ve bu renk şöleniyle büyülenebilirsiniz. 

Alt bölüm çok fazla basamağa sahiptir dolayısıyla yorucu bir tırmanış yaşayabilirsiniz. Üst kısım ise daha fazla ışık alan düzlük bir araziye sahiptir.

Cehennem Kapısı Darvaza Krateri- Türkmenistan

Cehennem Kapısı veya Derveze Çukuru, Türkmenistan’ın Ahal Vilayetindeki Derveze İlçesinde bir doğal gaz kuyusudur. Karakum Çölü’nün ortasında, Derveze kasabasının yakınlarında bulunmaktadır.

30 metre derinliğe sahip krater, 40 yılı aşkın süredir aktif bir şekilde yanmaktadır. 1970’li yıllarda Sovyetlerden bir bilim insanının gaz bulmak maksadıyla sondaj çalışması yaparken kaza eseri çukuru oluşturduğu sonrasında ise gaz sızmasına karşın çukuru ateşe verdiği ve o günden beri ateşin sönmediği düşünülmektedir. 69 metrelik genişliği olan krater, bulunduğu çölü geceleri aydınlatarak kilometrelerce uzaktan bile görülebiliyor.

Kaktüs Plajı- Avustralya

Yeryüzündeki en şaşırtıcı yerlerden biri olan Kaktüs Plajı, hem sörf severler hem de fotoğraf tutkunları için adeta bir cennettir. Suyun tuz seviyesinin yüksek olması ve tuz seven algler ile halobakteriler olarak bilinen pembe bakteriler, birleşerek plajın bu rengi almasını sağlamıştır. Su seviyesi düşük olduğunda plaj, daha parlak ve canlı görünüyor bu nedenle plajın rengi mevsimlere göre değişiklik göstermektedir. Avustralya’nın en ünlü sörf ve kamp alanlarından biri olan Kaktüs Plajı, 1600’lü yıllarda Hollandalılar tarafından keşfedilmiştir. Avustralya’nın Ulusal Sörf Topluluğu tarafından kutsal kabul edilen bu plaj, 2012 yılında bölge Ulusal Sörf Rezervi ilan edildi.

Hillier Gölü – Avustralya

Okyanustan ince bir kıyı şeridiyle ayrılan Hillier Gölü de Avustralya’nın bir diğer ilginç doğal oluşumudur. Gölün yüksek orandaki tuzlu suyunda alga, arkea bakterileri bulunuyor. Aşırı tuzlu ortamda gelişen bu bakteriler gölün mavi rengini pembeye dönüştürüyor. Dunaliella türü bir yosun çeşidinin yüksek oranda tuzla birleşmesiyle kırmızılaşan göl, pembe rengiyle masal dünyasına aitmiş gibi görünüyor.

Abraham Gölü- Kanada

Abraham Gölü olarak da bilinen Abraham Gölü, yapay bir göl ve Alberta’nın en büyük rezervuardır. Batı Alberta, Kanada’daki Kuzey Saskatchewan Nehri’nde, “Kanada Rockies’in ön cephesinin” Kootenay Plains bölgesinde “yer almaktadır.

-30 derecenin altına düşen sıcaklıkta bulunan Abraham Gölü, muhteşem doğa üstü manzara sunuyor. Kıyıdan baktığınızda milyonlarca baloncuk, çok büyüleyici görünse de aslında durum oldukça tehlikeli. Baloncuklar, hava ile etkileşime geçtiğinde patlayıcı hale gelen metan gazından oluşuyor. Bitkilerin çürümesine sebep olan gölde sıcaklık, çoğunlukla eksi derecelerde oluyor ve baloncuklar, yalnızca göl donduğunda ortaya çıkıyor. Yapay bir göl olmasına rağmen Abraham gölü, diğer doğal buzul göllerinde olduğu gibi kaya tuzu nedeniyle mavi renge sahiptir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error

Yazıyı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşabilirsiniz.