Biliyor musunuz?

EVERGLADES’İN GELECEĞİ

Amerika’nın güneybatısında yer alan Florida, yeni Eldorado’nun simgesi. Plajları her gün yüzlerce kişiyi çekiyor. 1900’lerde on binlerle ölçülen nüfusu, bugün 18 milyonu aştı. Uzaktan bakınca bu bir işgal gibi görünüyor. İnsanların yerlilerden devraldığı dünyada bakir kalan nadir yerlerden biri Florida’ydı. 1940’li yıllarda ilk öncüler buraya geldiklerinde, Western filmlerindeki gibi, çevreyi fethetmek istediler.

Florida’da kara ile denizi birleştiren topraklar, yüzyıldan az bir süre önce İsviçre kadar geniş bir alandı. Bugün ise bu dev sulak bölge neredeyse tamamen kurudu.

Küresel Isınma ve iklim değişikliği, enerji tüketiminde kısıntı yapılmasını, hatta enerji üretim yöntemlerinde alternatif yollar aramayı zorunlu kılıyor. Amerika’daki şehirler Avrupa’dakilere göre iki kat fazla enerji kullanıyorlar. Üstelik Los Angeles’te her gün 9 milyar litre su tüketiliyor ve 5 ila 10 bin ton arası atık toplanıyor. Tüm gezegen ölçeğinde verimli toprakların yerini kentler alıyor.

2010 yılında 7 milyarı aştığı tahmin edilen tüm dünyadaki toplam insan nüfusunun, 2050 yılına kadar 9, hatta 12 milyara ulaşması bekleniyor. İnsanlık tarihinde ilk kez iki kişiden biri kentlerde yaşıyor. Kentlerin doğayla uyum sağlaması için çözümler üretilmesi gerek. Yeni teknolojiler ise bu konuda yetersiz. Sağlıklı işleyen bir ekosisteme ihtiyaç var. Süreç işliyor.

Everglades Cenneti Miami Tarafından Yutuldu

Amerika’nın Florida eyaleti, doğal alanların yeniden düzenlenmesi için büyük bir program başlattı. Eyaletin güneyinde tropik ve sulak bir alan olan Everglades yer alıyor. Bölgeye yaklaştıkça etrafı mangrov ormanları ve bataklıklar kaplıyor. Bu sulak topraklar, kara ile denizi birleştirmesiyle de ünlü.

Bölgenin bir kısmi Everglades Milli Parkı olarak koruma altında. Bu park, Amerika’daki flamingoların tek doğal yaşam alanı olmakla kalmıyor, ayrıca kaşıkçı kuşları, leylekler, pelikanlar gibi pek çok kuş türü ve rakunlar, ayılar, timsahlar, karabataklar, örümcek türleri ve en önemlisi soyu tükenmek üzere olan pumalar gibi pek çok türe de ev sahipliği yapıyor.

Everglades’in sadece koruma altına alınan bölümü değil, bataklık ve florası da son derece önemli olan ve tamamı biyolojik çeşitlilikte önemli rol oynayan doğal yaşam alanlarından biri olarak görülüyordu.

Çok sık bir faunaya sahip olan Everglades, aynı zamanda sıcak, sulak ve tropikal bir bölge. İçindeki türler ve çeşitlilik de göz önüne alındığında, Everglades dünyanın en gizemli ve mükemmel yerlerinden biri olarak anılıyordu.

Ancak bu mükemmel bölge ne yazık ki zor zamanlari geçiriyor. Yüzyıldan az bir süre önce Everglades, İsviçre kadar geniş bir alandı. Bugün ise bu dev sulak bölge neredeyse tamamen kurumuş durumda.

Dünyanın En Gizemli Bölgesini Kurutan Sebepler

Bu vahim tablodan sorumlu tutulabilecek sebepler ise; yayılan şehir bölgeleri, Everglades bölge suyunun kentlere yönlendirilmesi ve bölgeye dışarıdan sonradan tanıtılan yeni bitki ve hayvan türlerinin işgalcilikleri sonucu, yerel türlerin tehdit altında kalmasıyla ekosistemin dengesini yitirmesi olarak sayılabilir.

Yaygınlaşan Şehir Bölgeleri

Everglades parkının batısında bulunan sıra halindeki yapraklar, şehir bölgeleri ile koruma altındaki alanları birbirinden ayıran sınır görevi görüyor. Fakat yerleşim alanlarının bu bölgelere doğru genişlemesi park sistemini tehdit ediyor.

Florida eyaleti her gün binlerce yeni insana ev sahipliği yapmaya devam ederken, inşa edilen yeni konutların giderek artması ve Everglades’in yanıbaşındaki ticari bölgeler bu özel ekosistemi ve barındırdığı suyun dengesini zorluyor.

Evler inşa ederek işgal ettiğimiz bu bölgenin değerli ekosistemi bir kısırdöngü içine girdi. Eğer insanlar bu bölgeden elini çekmezse, bu ülkenin sahip olduğu en değerli hazinelerden biri olan Everglades’ten geriye bir şey kalmayacak.

Suyun Yeni Kullanım Alanlari

Günümüzde Everglades’in direnaj girişiminde bulunmak üzere, ayrılan bölümlerinin sadece yarısından az bir kısmı bozulmamış haldedir. Sığ suları tercih eden kuş türlerinin sayısı elli yılda yüzde 90 azaldı. Everglades’i tehlikeye atan en önemli sebep; suyun Güney Florida’nın büyüyen kent bölgelerine yönlendirilmesidir. 1950 ve ’60’lı yıllarda Everglades’ten bu kentlere doğru 2 bin kilometreden uzun kanallar, 100’ün üzerinde su geçidi ve 20’ye yakın pompa istasyonu kuruldu.

Everglades’teki suyun seviyesi düşünce, balıklar sürüngenlere ve kuşlara karşı savunmasız hale geldi. Su kenarındaki bitkilerin kuruyup ölmesiyle de sığ su kuşlarının temel besin kaynakları olan elma kurtları ve diğer canlılar da yok oluyor. 2000’li yılların sonlarına doğru sig su kuşlarının sayılarının yüzde iki yüzün üzerinde arttığı belirtildiyse de, yapılan ayrıntılı incelemelerden sonra aslında sayılarının yüzde 30 kadar düşmüş olduğu tespit edilmiştir. Florida batı sahili temiz suya kavuşmak için deniz suyu arıtma sistemine güveniyor. Ancak talep edilen su miktarı karşılanacak boyutlarda değil. Yer altı su sisteminde bulunan nitrat ve civanın yüksek seviyelerde seyretmesi de

Bir dönem Everglades sularında ölü bulunan bir Florida panterinde yapılan incelemeler sonucu, bir insanı öldürmeye yetecek seviyede civa tespit edilmişti. Okeechobee Gölü’nden çıkan kontrol altındaki sularda Florida Körfezi’nde günden güne yayılan alglerin izine rastlandı.

İşgalci Türler

Melaleuca ağacı

Tanıtılan Yeni İşgalci Türler Everglades’in yok oluşunu hazırlayan faktörlerden bir diğeri ise bölgede sonradan doğaya salinan ve yerel olmayan işgalci bitki ve hayvan türleridir. Melaleuca ağacı yok ediciliğiyle bu işgalin başını çekiyor. Melaleuca ağacı, Mirtaceae familyasına ait özel bir bitki türü ancak büyük miktarlarda su tüketerek bataklıkları kurutuyor ve dolayısıyla tüm diğer bitki türlerinin yok olmasına sebep oluyor.

Gül biberi,

Gül biberi

Florida Holly ya da Aroeira olarak da bilinen Brezilya biberi başka bir işgalci tür. Yok etmesi oldukça zor olan bu bitki, hayvanların besin kaynağı olan yerel bitki türlerini zorlamaktadır.

Burma pitonu

Burma pitonu

En ürkütücü hayvan türlerinden biri olan Burma pitonu, 6 m.’ye kadar uzayabilen boyuyla, timsahlara meydan okuyabilen bir yılandır. Everglades’teki yırtıcıların tepesinde yer alırlar. Bölgede ondan daha vahşi ve büyük bir yırtıcı olmadığı düşünülmektedir.

Bir dönem ortadan kaybolan bu vahşi yılanlar, yıllar sonra tekrar ortaya çıkmış ve üzerlerinde hiçbir çalışma yapılmaksızın kendi kendilerine yeniden üremeye başlayarak sayılarını arttırmışlardır.

Everglades sınırları içinde bulunan 200 kadar pitondan yakalanabilenler uzaklaştırıldı. Araştırmalara göre; yılanların tekrar bölgede görülmesinin sebepleri arasında evcil hayvan ticareti yapanların ve bu hayvanları evcil olarak besleyen sahiplerinin yılanları serbest bırakması da vardı.

Everglades bölgesi içinde ya da sınırlarında sayısız yerli olmayan kuş türü görülmektedir. Bu türler arasında çiğdeci, çok çeşitli papağan türleri ve kutsal aynak gibi türler, artan sayıların habercisidir.

Kır kurtları

Kır kurdu

Everglades’te görülen ve diğer türleri olumsuz etkileyen bir diğer tür ise kır kurtları. Koruma altındaki başka alanlarda da görülen kır kurtlarının ortaya çıkışından itibaren bu bölgelerdeki yaban domuzu sayılarında düşüşler kaydedildi.

Deniz Seviyesi Küresel ısınma sebebiyle artan su seviyeleri, Everglades’in geleceğini tehdit eden unsurlar arasındadır. Okyanusun yakınındaki araziler için büyük tehlike oluşturan deniz suyu seviyelerindeki bu artış, 500 yıllık tatlı su habitatlarını barındıran Everglades sularının tuzlu suyla kirlenerek tüm dengesini yitirmesine neden olacak. Timsahların geçiş yollarının köprülerle yükseltilmesinin maliyeti çok yüksek olacağı için, Everglades sularını kurtarmanın alternatif yolları bulunmak zorundadır.

Kuraklık Koruma altındaki bölgede yangınlar, yıldırımlı fırtınalar olduğunda doğal yollardan çıksa da, bu yangınların en ağır faturası su seviyeleri düşükken anlaşılıyor. Yangınlardan en çabuk etkilenenler; tropik orman ağaçları oluyor ve selvi ağaçlarının yeniden büyümeleri onlarca yıl sürüyor.

Yüzyıllar içinde bataklıkta oluşan ve çürümüş bitkilerden oluşan yer kömürü de toprakta derin izler bırakan yangınların çıkmasına sebep olabilmektedir. Birkaç metrelik yer kömürünün oluşması binlerce yıl sürerken, bir metrekarelik toprak, bir haftada kaybedilebilmektedir.

Everglades’in koruma altındaki bölgesinde 30’dan fazla hayvan türünün nesli tehdit altında!

Florida Puması yok olmanın eşiğindeki, Felidae, yani kedigiller familuasına ait Florida pumasının nesli kritik seviyede tükenme noktasında. Doğu Amerika’da yaşayan tek puma türü olan ve adını da yasadığı eyaletten alan Florida puması, ilk kez 1958’de nesli tükenme tehlikesindeki hayvanlar kategorisine alındı. Florida pumaları mavi gözleri ve noktalı kürkleriyle doğarlar. Yavrular büyüdükçe noktalar kaybolarak kürk rengi sarımsı kahverengiye döner ve gözler ise daha sarımtırak bir renk alır. Florida pumalarının karınlarının

Florida Puması

Amerika’nın güneydoğu kesimlerinde “dağ aslanı” ya da “Florida panther” olarak da bilinen Florida pumasının en önemli yırtıcı düşmanı ise Amerikan aligatörü (timsahı)dır. Ama ne yazık ki neslinin tükeniyor olmasını en çok insanlara borçlu. Florida puması, gezegenin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan türleri arasında en büyük riski taşıyanlardan biri. Temel yaşam alanı da Everglades olan Florida pumasından günümüzde vahşi doğada yaklaşık 50 adet kalmıştır. Bu değerli türün karşı karşıya olduğu en önemli tehditler: yayılan kentleşmeyle yaşam alanlarının tahribatı, otoyollarda araçların çarpması, sınırlı genişleme alanı sayılabilir.

Amerikan Timsahı

Bilimsel adı “Crocodylus acutus” olan Amerikan timsahı, Amerika’da yalnızca Güney Florida’da bulunmaktadır. Tüm timsahlar gibi Amerikan timsahı dört adet kısa bacağa ve uzun, güçlü bir kuuruğa sahiptir. Güçlü Çeneleriyle birlikte uzun burunları olan timsahların, gözlerini koruyan niktitan membranları (bazı hayvanlarda üçüncü göz kapağını oluşturan zar) vardır. Timsahlar tutarlı tropikal sıcaklıklara sahip bölgelerde yaşayabildikleri için Güney Amerika’ya dağılmışlardır. Bazı Pasifik ve Karayip Adaları’nda da yaşayabilen bu türler, tuzlu sulara toleranslıdır. Amerikan timsahlarının yaşam alanları diğer timsah

Crocodylus acutus

Günümüzde Amerikan timsahlarının nesli, derileri için avlanmaları, yaşam alanlarının tabrik ve kirlilik nedenleriyle tükenme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bir dönem aşırı avlanmanın önüne geçmek için bazı bölgelerde uzun yıllar timsah avı yasaklanmıştı. Cok kesin veriler olmamakla birlikte, zayıf türler sınıfındaki Amerikan timsahlarının Amerika’daki sayıları bin ile 2 bin arasındadır. Florida’nın güneyinde ise 5 yüz ile bin adet arasında oldukları tahmin edilmektedir. 2000’li yılların sonlarına doğru Amerikan timsahlan, zayıf statüsünden tehlike altındaki türler arasına alınmıştır.

Uzun yıllar derileri için avlanan timsahların avlanması yasaklansa da, yaşam alanlarının tahribatı ve suya ulaşmak için karşıdan karşıya geçtikleri otoyollarda arabalar tarafından ezilmeleri sebepleriyle neslin devamlılığındaki risk hala devam etmektedir. Günümüzde Florida’da yaşayan yaklaşık 1000 adet timsahın yuvalarının 50 kadarı Everglades sinırları içindedir. “Tehdit altında” türler kategorisinde sınıflandırılmalarından itibaren Amerikan timsahlarının sayılarında artış gözlenmiştir.

Deniz kaplumbağalarının beş türü nesli tehdit altındaki türler arasında sınıflandırılıyor. Tam olarak sayılarını tespit etmek ise oldukça güç. Dişiler her yıl aynı yere yumurtalarını bırakırken, erkekler ve yavrular doğdukları bölgeye bir daha dönmüyorlar. Yıkıcı balıkçılık yöntemleri, kaçak avlanma ve yaşam olanlarının kaybı, türün neslini tehdit eden en önemli etkenlerdir.

Everglades içindeki kuş türlerinden ise iki tür tamamen yok olma riski taşıyor. Bu kuşlardan biri Sable Burnu kıyı serçesi. Bir zamanlar Everglades içinde 6 binden fazla kıyı serçesi varken on yılda sayıları 2 binlere kadar düşmüştür.

Everglades sularını doğal seviyelerine düşürmek, uygulanabilecek tek çözümdür. Çünkü Sable Burnu kıyı serçeleri, yerden az yüksekte yuva yaparlar ve yükselen su seviyeleri bu kuşların olduğu kadar salyangoz çaylağının da gelecek nesillerini tehlikeye sokmaktadır. Everglades salyangoz çaylakları daha çok elma salyangozlarıyla beslenirler ve bu yırtıcı kuşun

Böyle eşsiz yaşam alanlarını korumak yerine yollar, köprüler, gökdelenler inşa eden insanoğlu, 20. yüzyılda gezegenin sulak bölgelerinin yarısını yok etmiş oldu. Son 50 yıl içinde Everglades’teki bataklık alanın yarısı Miami kenti tarafından yutuldu.

Florida işgal altında! İşgalciler ise yabancı değil: insanlar!

İŞGAL ALTINDAKİ FLORİDA

Mavi balıkçıl

İlk olarak; uzun bacaklı kuşların yüzde doksanı yok oldu. Şimdi de 70 hayvan türü, yok olma noktasına geldi. Florida puması olarak bilinen “Puma concolor coryi” türü ise bunlar arasında en çarpıcı örnek olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü Florida pumasının sayısı bugün 100’ün altında. Eyalette yürütülen çalışmalar ve zamanla birbiri ardına kurulan su kanalları sebebiyle, geçen yüzyıl sulak olan alanlar günümüzde büyük ölçüde azaldı. Bu dev bataklığın kalıntısı olarak bir göl ortaya çıktı. Bu akıl dışı gelişmenin öncelikle vahşi yaşam üzerinde çok ciddi ve sayısız sonucu oldu.

Okeechobee “Çamur”u

Everglades’in kuzey kenarında Okeechobee Gölü bulunur. Bu göl Amerika’nın ücüncü büyük tatlı su gölüdür. Okeechobee; Seminole yerlileri dilinde “Büyük Su” anlamına gelir. Gölün bir diğer yaygın ismi ise “The Big O” yani “Büyük O’dur.

Pamlico Denizi’nden oluşmuş olan gölün uzunluğu 56 km’yi, kıyıları ise 216 km’yi buluyor. Gün batımı ve doğumunda olağanüstü bir manzara sahneleyen ve bir zamanlar ev sahipliği yaptığı balık türleriyle adını duyurmuş olan bu göl, artık bir çamur yığınına dönüştü. Tarimsal faaliyetler ve tonlarca kimyasal gübre; suyu ve toprakları kirletti ve kirletmeye devam ediyor.

Zehirli Atiklar 2007 yılındaki bir kuraklık döneminde, yetkililer gölün dibinden kamyonlar dolusu toksik çamur çıkartarak gölün doğal kumlu zeminine kavuşmasını sağlama girişiminde bulundular. Böylece gölün suyu temizlenecek ve daha iyi bir vahşi yaşam habitati sağlanmış olacaktı.

Gölden çıkarılan çamurda arsenik de dahil çeşitli zehirli atıklar tespit edildi. Gölün kuzey kesiminde yapılan ölçümlerde bulunan arsenik miktarı ise yerleşim için belirlenen sınırın dört kat üzerindeydi. Göl suyunun özellikle tarımda kullanılamayacağı anlaşıldı.

Balıklar Öldü

2008 başlarında ise; göl suyu normal seviyelerde kaldı hatta gölün bazı bölümlerinde göl yatağı, su çizgisi seviyesini geçti. Bu dönemde göl yatağının bu bölümleri organik maddelerle kaplanarak, kurudu. Yılın ortalarında ise Florida’ya rekor miktarda yağmur yağdı ve tropik fırtına ile birlikte tüm şehri sel bastı. Okeechobee sularında da yükselme oldu. Bu hızlı yükselme, yerel tarım alanlarından gelen kirli suları da içerdiğinden binlerce balığın ölümüne yol açtı. Gölün dibi artık kum yerine tamamen çamurla kaplı. Bütün fosfat göle akıyor. Fosfat, yosun meydana getiriyor ve yosunlar ölünce gölün dibine çöküyorlar. Ve göl, çamurla kaplanıyor.

Susuzluk

20. yüzyılın başında bu bataklığın ortasında sadece yerliler yaşıyordu. Artık burada uasauan sehirliler için su, büyük bir sıkıntı haline geldi. Çünkü su her gecenin daha kirleniyor. Sonuç olarak içecek su bulunamıyor. Su sıkıntısı, Florida’nın air gelişimiyle daha da arttı. Bu bölgede bir Amerikalı günde 650 litre su tüketirken, her zaman havuz ihtiyacı duyuluyor. Susuzluk tehlikesi karşısında ise önemli olan tek bir sem var: Evergladesliler’i kurtarmak. Suyla ilişki şeklimizi değiştirmek zorundayız. Onu sıkıntı yaratan bir şey gibi görmekten vazgeçip, ona değerli bir mücevher gibi davranmalıyız. Bugün her şeyi değiştirip biraz geriye gitmeliyiz. insanlar bataklığın yararlı olmadığını düşünerek onları kurutmakla iyi olacağını sandı. Şimdi yanıldıklarını kabul ediyorlar ve burada yaşamak için bataklıklardaki suyun doğal döngüsüne ihtiyaç duyduğunun farkındalar.

Su sıkıntısını çözmek üzere yetkililer dev bir estirme projesi başlattı. Proje için 30 yıl içinde 11 milyar dolar harcanacak. Susuzluk felaketini yaşamamak için doğaya verilen kadar tamir edilmeli. Suyun Everglades’e al akısını sağlamak için 1950’li yıllarda insa edilmiş bazı kanalları yıkmak da bu telafi sürecinde mutlaka yer almalı. Tabloya biraz daha yukarıdan bakıldığında suyun, hakkını yavaş yavaş geri aldığı görülüyor. Evergladesliler’in yaşamı da her gün biraz daha düzelecek.

Bölgedekilerin korunması gercek bir mücadele örneğidir. Çünkü bu aynı zamanda uzun zaman alacak bir mücadele. Sonuç olarak, söz konusu olan Güney Florida’nın geleceğidir. Amerikalılar gezegeni en çok kirleten insanlar olarak suçlansa da bu dev projeyle insanın attığı bazı adımları geri almak için çaba sarfettiğini ve hatalarını düzeltebileceğini kanıtlıyorlar.

BBC Dünya Raporu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error

Yazıyı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşabilirsiniz.