Biliyor musunuz?

Kaplanlar Yok mu Olacak?

Yeryüzünde kaplanların sayısı 2500’den daha az. Bu özel türün sayıları kaçak avcılık sebebiyle son yüzyılda, yüzde 95 oranında azaldı ve bu yok oluşun tek sorumlusu insan. Kaplanların neslinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasının nedenleri arasında başı, onları doğal yaşam alanlarından mahrum eden ormansızlaştırma ve tabii ki kaçak avcılık çekiyor.

Avlanmak Yasak

Kaplanlar derileri, pençeleri, dişleri ve kemikleri için kaçakçıların kurbanları oldular. Kaplan avı 1973’ten beri yasak. Ancak bütün uluslararası yasaklamalara rağmen kaplanlar hala kaçakçıların başlıca avı olmayı sürdürüyor. Çünkü ölü bir kaplan çok para ediyor. Sadece derisi yaklaşık 15 bin euro değerinde. Vücudunun diğer bölümlerinin fiyatı ise degisken. Kaplanlar öldürüldükten sonra parçalanıyor ve her kısmı farklı fiyatlarda satiliyor. Böylece avcılar daha çok kazanıyorlar.

Kaçakçıların en önemli hedefi olan bu büyük kediler, geleneksel Çin tıbbında da önemli rol oynuyor. Kaplanlar, Çin’de neredeyse sihirli. Çinliler tedavide kullanmak için kaplan beyni, kanı ve hatta sütünü son derece önemsiyorlar. Kaplandaki her şey onlar için yeniden değerlendirilebilir.

Kaplanın köpekdişi, çocuklarının ateşini düşürmek için ilaç olarak kullanılır. Diş küçük bir miktar suda ovulur, sonra da bu su hasta çocuğa içirilir. Kaplanın kemikleri de romatizmaları iyileştirmek için kullanılır. Dünyadaki bir milyardan fazla kişi kaplanın gücüne inanıyor. Resmi olarak tedavi amaçlı kaplan ticareti yasaklanmıştır ama binlerce yıllık inançlarla mücadele etmek çok zordur. Kaçakçılar vahşi kaplan müzayedeleri düzenliyorlar. Fiyatlar inanılmaz rakamlara ulaşıyor ve kaplan üzerindeki baskı hiç olmadığı kadar yükseliyor.

Kuzey batı Kamboçya’da 10 yıldan beri kaplanların yok olmasına karşı bir mücadele veriliyor. Kamboçya’da 10 yıl içinde vahşi kaplan sayısı üç yüzden yüzün altına düştü. Bu hızla yok olmaya devam ederse 5 yıl içinde tek bir vahşi kaplan kalmayacak.

Laos Siniri yakınlarındaki Ratanakiri Eyaleti’ndeki Virachey Ulusal Parkı, Kamboçya’nın son kaplanlarını ağırlıyor. Bu ormanda askerler her gün sabah akşam dolaşarak kaçakçıların kurduğu tuzakları arıyorlar. Virachey Ulusal Parkı’nda askerlerle uzmanlar önemli bir işbirliği içinde çalışıyor. Sonuç olarak ele geçirilen tuzakların sayısı hayli fazla. Her ay en az 50 adet tuzak imha ediliyor.

Oysa bu tuzaklar, Kamboçya’nın son kaplanlarını avlıyor. Kamboçya ormanları, adeta kaçakçılığın kaynağı haline geldi. Kaplan bulabilmek için kaçakçılar yerel halka başvuruyorlar. Onlardan para karşılığı, kendileri için avlanmalarını talep ediyorlar. Halk o kadar yoksul ki, kaçakçıları reddetme olanakları olmuyor. Yılda 200 dolarla hayatta kalmaya çalışan halk için büyük bir memeli avlamak, çok para kazandırıyor. Bazen 40 yıl geçinebilecek kadar para kazandıkları oluyor. Kaçakçılık, yoksulluktan besleniyor. Karaborsada bir kg kaplan kemiği aşağı yukarı 350 euro’ya satılırken, bütün kaplan parçalarının toplamı 100 bin euro’ya kadar çıkabiliyor. Kaplanlar bu kaçakçılığın tek kurbanları değiller. Dünya ölçeğinde kaçak vahşi havyan pazarının yıllık cirosunun 20 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu uluslararası kaçakçılık trafiğiyle mücadele etmek için Kamboçya yöneticileri gezgin birimler kurdular. Bu birimlerin görevi bütün ülkede kaçakçıların peşine düşmek ve onlara müdahale etmek. Kamboçya’da yapılan çalışmalarla, 7 yılda yaklaşık 35 bin canlı hayvan kurtarıldı. Kurtarılan hayvan türleri arasında kimi zaman kaplanlar da oluyor. Bu gezgin müdahale birimi rastgele dolaşmıyor, çünkü muhbirler kaçakçıların geldiğini öğrenince haber veriyor.

Ambarlarda hayvan yok ancak otobüslerde yolcuların çantalarının içine gizlenmiş halde taşınabiliyorlar, Yolcu çantalarında pangolin yakalanmış olması, sık rastlanılan vakalardan, Bu koruması canlılar, kaçak olarak avlanıyorlar ve soyları tükeniyor, Onları buzla taşıyorlar çünkü buz hayvanları sakinleştiriyor. Öldükleri təkdirde ise buz, eti koruyor. Yakalanan pangolinlerin çoğunun ya bir tüccara ya da bir restorana götürülmek üzere taşındığı ortaya çıkıyor. Kurtarılan pangolinler belki yeniden avlanacaklar ama en azından ikinci bir şansları olacak. Çok sayıdaki vahşi hayvan, ikinci bir sansa sahip değil. Bazıları doğaya tekrar bırakılamıyor çünkü yaşamak için gerekli bilgileri annelerinden öğrenemeden yetim kalmışlar. Hayatlarının geri kalanını barakalarda yaşayarak geçirmeye mahkumlar,

Tayland’da da kaçakçılık büyük bir yıkıma yol açtı. Bangkok’un 200 km uzağındaki bir budist tapınak, genç kaplanları topluyor ve kaplanlar böylece yarı özgür yaşayabiliyorlar. İlk başta bir kaç kaplanı beslemeye başlayan tapınak rahipleri, her yerden kaplan gelmeye başlamasıyla iyice şaşkına dönmüşler. Çiftlik sahipleri dahi tapınağa kaplan getirmeye başlamış. 2000 yılı başında tapınakta bulunan yavru kaplan sayısı 8’e çıktı.

Kaplan Tapınağı – Tayland

Budistler için şefkat temel bir kural. Kaplan ise kutsal bir hayvan. Budistler yeniden doğuşa inanırlar. Tapınaktakl rahipler kaplanları kendilerine oldukça yakın hissediyor. Bu kaplanların çocukları ya da torunları olabileceğini düşünüyorlar. Rahiplere göre, önceki hayatlarında alilerimizin bir parçası olmuş olabilirlerdi. – Bugün manastıra keşişten çok kaplan kabul ediliyor. Kaçakçılıktan canını kurtarmış ilk kuşak kaplanların yavrular oldu. Bu yavrular artık yetişkin oldular. Serbest bırakılmayacaklar, çünkü insanla ilişki içine girdiler.

Kaplan, öldürmek için yaratılmış bir hayvan. Dolayısıyla öldürme içgüdüsü herhangi bir anda tekrar uyanabilir. En küçük riski önlemek için keşişler himayelerine aldıkları kaplanların beslenme biçimlerini değiştirdiler.

Kan kokusunu hatırlatmamak için hayvanlara verilen piliçler iyice kaynatılıyor. Bu inanılmaz hikaye Tayland sınırlarını aşarak yayıldı. Bugün kaplanlar tapınağı, her gün 300’den fazla turisti ağırlıyor, Belirli bir ücret karşılığında kaplanlarla fotograf çektirebiliyorlar ve bu dev kedileri okşuyorlar. Riskle karşılaştırıldığında ufak bir bedel! Budist bir keşiş tarafından büyütülse de kaplan 150 kg’lik vahşi bir hayvan. Herhangi bir anda avının üstüne atlayıp onu öldürebilir.

Kaza olması halinde bu kaplanlara ne olacak? Koruma altındaki kaplanların ormanlara geri dönebilmeleri için desteğe ihtiyaç var. Hava kararınca keşişler dua etmeye kaplanlar da kafeslerine geri dönüyor. Bugün kaplan figürü doğadan ziyade banknotlarda daha iyi görünüyor.

Çin’de bu vahşi hayvanın yok olmasını önlemek için yetiştirme çiftlikleri kuruldu. Çiftliklerde kaplan ve ayı yetiştiriliyor. Resmi olarak bu çiftlikler hayvanat bahçesi büroları olarak gösteriliyor ve yok olma tehlikesi altındaki bu hayvanların üretimini hedefliyorlar. Ama gerçekte bu çiftlikler ticari amaçlı yoğun yetiştirme yapmaktalar. Geleneksel tıbbın ihtiyaç duyduğu kaplanın az parayla üretilmesi hedefleniyor. Bugün bu koşullarda üretilmiş 5000 kaplan var. 2020’de 100 bin kaplan üretilmesi amaçlanıyor. Kaplanların hayatta kalmalarını sanayi çiftliklerinin sağladığını düşünmek oldukça ürkütücü değil mi?

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error

Yazıyı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşabilirsiniz.