Haberler

Marmara Denizinde Müsilaj

İstanbul’un güncel sorunlarından biri olan, önce Kartal ve Pendik sahillerini kaplayan bir çevre kirliği yaşanmaktadır. Denizin üstünü kaplayan, çevresine kötü kokular yayan bu kirliliğe Deniz Salyası da denilmektedir. Marmara Denizi’nin üstünü beyaz bir tabaka olarak kaplayan, deniz canlılarına zarar veren ve deniz salyası olarak da adlandırılan müsilajın ne olduğunu öğrenelim.

Müsilaj

Müsilaj nedir, nasıl oluşur?

Hemen hemen tüm bitkiler ve bazı mikroorganizmalar tarafından üretilen kalın, yapışkan bir maddedir. Müsilaj, biyolojik ve kimyasal birçok koşulun bir araya gelmesiyle oluşuyor. Bu yapının oluşabilmesi için suyun çok sıcak ve durgun olması gerekiyor. Bu nedenle mevsimsel düzensizliklerin de müsilaj oluşumunda etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bu mikroorganizmalardan biri, müsilajı hareketleri için kullanan protistlerdir. Hareketlerinin yönü her zaman müsilaj salgısının tersidir. Polar bir glikoprotein ve bir ekzopolisakkarittir. Bitkilerdeki müsilaj, su ve gıdanın depolanmasında, tohum çimlenmesinde ve zar kalınlaşmasında rol oynar. Kaktüsler (ve diğer sukulentler) ve keten tohumları, özellikle zengin müsilaj kaynaklarıdır.

Müsilajın oluşma sebepleri nelerdir?

Deniz salyasının oluşmasında etkili 3 faktör bulunmaktadır.

  1. Marmara Deniz’inde bir süredir sıcaklığın normalde olması gerekenden 2-3 derece yüksek olması.

2. Azot-fosfor gibi organizmaları besleyen maddelere ihtiyaç var. Bunlarda denize verilen atıklardan yoğun şekilde sağlanıyor. Marmara’da büyük bir azot-fosfor yükü var.

3. İklim değişikliğine de bağlık olarak denizde yaşanan durgunluk.

Müsilaj

Marmara Denizi çevresinde yaklaşık olarak 25 milyon insan yaşamaktadır. Endüstri ve nüfusun atıklarının tamamı doğrudan veya dolaylı olarak Marmara Denizi’ne bırakılmaktadır. Bu atıklar yüksek oranda azot ve fosfor içeriyor. Bundan dolayı denizin besin elementleri ve besin tuzlarının miktarı artıyor.

Azotu ve fosforu tüketmek için çoğalıyorlar. Bunların çoğalması sonucunda ortaya salgılar salınmaya başlıyor. Bu salgılar bakteriler için çok uygun bir ortam oluştururlar. Bu nedenle bir kümelenme gerçekleşiyor ve müsilaj dediğimiz olay ortaya çıkıyor. Sümüksü kaygan bir yapı olan müsilaj, deniz salyası olarak da bilinir. Yüzeyden başlayarak 30 metre derinlere kadar devam ediyor. Denizin derinlerinde yüzeyden daha fazla bulunuyorlar. Bir kısmı parçalanarak yüzeye çıkarlar, bir kısmı da dibe çökerler.

Müsilajın etkileri nelerdir?

En fazla etkisini deniz yaşamında, balıkçılıkta ve turizmde göstermektedir.

Müsilaj, denizin derinlerinde yüzeyden daha fazla bulunmaktadır. Bir kısmı parçalanarak yüzeye çıkarken bir kısmı da dibe çökmektedir. Parçalanma sırasında sudaki oksijeni kullandığı için çözünmüş oksijen miktarında azalmaya, diğer canlıların alanlarını örterek ekolojik tahribatlara sebep olmaktadır. Dibe çökenler ise dipteki yaşamı tehdit etmektedir. (Vatozlar, kalkan balığı, pisi balığı gibi.)

Deniz altında müsilaj

Öte yandan müsilajın oluşmasında etkili olan bazı türler, toksin içermektedir. Bunlar da solungaçla nefes alan bazı canlılar için risk oluşturmaktadır. Ancak bu tip canlılar genellikle bu tehlikeyi sezdikleri zaman bu bölgeden kaçmaktadırlar. Bu da canlılarda ve biyoçeşitlilikte azalmaya neden olmaktadır.

Bugünlerde Marmara kıyılarında yumurtlayan gümüş balıkları kümelenmiş olan müsilaj tabakaları nedeniyle oksijensiz kalmışlardır ve yoğun miktarda ölümlerine rastlanmıştır.

Bugünlerde Marmara kıyılarında yumurtlayan gümüş balıkları kümelenmiş olan müsilaj tabakaları nedeniyle oksijensiz kalmışlardır ve yoğun miktarda ölümlerine rastlanmıştır.

Bandırma sahilinde yaklaşık 5 kilometrelik bir mesafede binlerce balık ölüsüne rastlanmıştır. Bu balık türleri arasında en fazla olanları vatozlar ve pisi balıklarıdır.

Müsilajdan nasıl kurtulabiliriz?

Küresel iklim değişimi Dünya’da sıcaklıkları arttırdı. Buna bağlı olarak Marmara Denizi’nde de sıcaklıklar arttı. Denizi soğutamayacağımıza göre elimizde bir tane parametre kalıyor. Denizin yükünü azaltmamız gerekiyor. Mümkünse hiçbir atığı arıtmadan denize bırakmamalıyız.

Atıksu arıtma tesisi olmayan bölgelerde evsel atıklar sıvılaştırılıp doğrudan ya da derinden denize deşarj edilmektedir. Marmara Denizi çevresinde de çoğu yer bundan muzdariptir.

Kaynak 1: www.cevremuhendisligi.org

Kaynak 2: www.timeturk.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error

Yazıyı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşabilirsiniz.