
Milli Park Cenneti Gabon
Gabon, Afrika’nın ortasında, Atlantik sahilinde bulunan bir doğa harikasıdır. Barındırdığı bitki ve havyan türlerinin çeşitliliğiyle göz kamaştıran bu bölgedeki türlerin çoğunun ortak özelliği: nesillerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olmasıdır.
Kamerun, Ekvator Ginesi Cumhuriyeti ve Kongoula da bulunan Gabon bölgesi Afrika’nın en değerli ulusal parklarına ev sahipliği yapıyor. Temel geçim kaynağı petrole dayalı olan bölgenin ekonomisi çok da olmamakla birlikte yoksul sayılabilecek Gabon’un bir başka rengi ise denize kadar uzanan ormanları. Filler plajlarında dolaşıyor, limandan salınan binlerce ağaç kütüğü karaya vurarak barajlar oluşturuyor ve diğer kaçak kesilmiş ağaç gövdeleri ise kaplumbağaların yuva yapmalarını engelliyor. Bu olumsuz tabloya ramen Gabon, doğal çevreyi koruma faaliyetleriyle bilinen bir bölge. Öyle toprakların yüzde 10’undan fazlası 2000’li yılların başında ulusal park sistemine dahil edildi. Toplam on üç adet koruma altında ulusal parkı bulunan Gabon, dünyanın en geniş doğal park alanlarından birine sahip.

Gabon’da Vahşi Yaşam
Ilıman bir iklime sahip olan Gabon, deniz seviyesinden çok yüksek degildir. Kıyı gölleri ve geniş nehirlerinin yanı sıra, bölgenin büyük bölümünün tropik yağmur ormanlarıyla kaplı olması da, barındırdığı türlerin çeşitliliğini açıklamaya yetiyor. Gabon’un ev sahipliği yaptığı hayvan türlerinin çoğu, Dünya Raporu’nun nesli tehlike altında olduğu icin özel ayrıntılarıyla ele aldığı özel türlerden oluşuyor. Bunların arasında orman bufalosu, antilop ve su aygırları da yer alıyor. Gabon vahşi yasamını anlamak için bölgeyi yaşam alanı olarak seçen hayvan türlerini iyi tanımak gerek. Şempanzeler ve goriller de Gabon sakinleri arasında, Afrika’da bulunan gorillerin yüzde 80’i bu bölgede bulunuyor. Pek çok maymun türünü bir arada görmenin mümkün olduğu bölgede mandriller de mevcut.

Gabon Kuşları
Gabon da 700’e yakın kuş türü yaşamaktadır. Bu kusların hiçbiri yaygın olarak rastlanan türler değildir. Bir kısmı tehdit altında, bir kısmı ise nesli tehlikedeki türler arasındadır.
Afrika nehir martinleri yeryüzünde yalnızca Kongo ve Gabon’da görülen kuş türlerindendir.
Gabon’da yaşayan kuş türlerinden Dja Nehri çayır bülbülü, Eski Dünya türlerindendir ve doğal yaşam alanları bataklıklardır. Çayır bülbülleri, yaşam alanlarının kaybı nedeniyle tehdit altındadır.
Gabon’da yaşayan ve zayıf türler listesinde yer alan bi diğer önemli kuş türü ise Gri boyunlu kaya kuşlarıdır. Mağara ve kaya tepelerinde yuvalayan bu kuşların kendilerini korumak için yüksek kayalık alanlara ihtiyac vardır. Yırtıcılardan korunmak için ise, yuvalarının aşağısında akan bir nehir olmasını tercih ederler.
Siyah çeneli dokumacı (çulha) kusu olarak bilinen ve adını ince dokuma yeteneğinden alan kuşlar, Gabon yerlilerinin en renkli kanatlılarından biridir. Çulhaların tüyleri, genellikle sarı, siyah ve kırmızı renklerde olsa da, kimileri üreme mevsiminde renk çeşitliliği gösterebilir.

Loango dokumacı kuşları da yaşam alanlarının tahribatı nedeniyle IUCN tarafından tehlike altındaki türler listesine alınmıştır. Sadece Angola, Kongo ve Gabon’da bulunan bu kuşlar, kuru savanalarla tropikal ormanları ve bataklıkları tercih eder. Çakallar, Batı Afrika manatileri, leoparlar, Afrika misk kedileri ve kambur balina Gabon’u yaşam alanı olarak benimseyen hayvan türlerinden. Gabon’da çok çeşitli yılan türleri de yaşıyor. Ancak Gabon’un ev sahipliği yaptığı en önemli ve nadide tür; kuşkusuz deniz kaplumbağalarıdır.

Gabon, deniz kaplumbağalarının dünyadaki en büyük yuvalama merkezlerinden birisi. Deniz kaplumbağaları ise, dünyanın en yaşlı ve nadide türleri arasında bilim adamlarının hala ilgiyle ve merakla incelediği bir tür. Deniz kaplumbağaları, akma gövdeli ve geniş yüzgeçleriyle suda yaşama son derece iyi adapte olmuş, hava soluyan sürüngenlerdir. Dünyanın çeşitli bölgelerinde tropik ve subtropik okyanuslarda yaşarlar. Deniz kaplumbağaları hayatlarının büyük bir bölümünü denizde geçiriyor olsalar da, dişi deniz kaplumbağaları yumurtalarını bırakmak için karaya çıkmak zorundadır. Haklarında çok ayrıntılı bilgiler olmasa da, beslendikleri bölgelerden yumurtlama bölgelerine doğru uzun mesafeler katederek göç ettikleri bilinmektedir.

