Virüs Nedir? Yapısı Nasıldır? Virüsler Nasıl Bulaşır?
Virüsler oldukça basit organizmalardır; esasen bir protein kapsülü ile kaplanmış genetik materyalden oluşurlar. Kökenleri bilinmemektedir. Genetik materyale sahip oldukları ve doğal seleksiyon yoluyla çoğalıp evrimleştikleri için, bazı biyologlar tarafından gerçek yaşam formları olarak kabul edilirler. Bununla birlikte, virüsler kendi başlarına üreyemezler; üremeleri için her zaman bir hayvan, bitki, mantar, bakteri veya arke gibi bir konakçı hücreye ihtiyaç duyarlar. Diğer canlıların özelliklerinin hepsine olmasa da bazılarına sahip oldukları için, virüsler “yaşamın kenarındaki organizmalar” olarak tanımlanmıştır. Bununla birlikte, ekolojik düzeyde virüsler, konakçı türlerin popülasyonlarını düzenleyerek ve ekosistem içindeki dengelerini sağlayarak önemli bir görevi yerine getirir.

İçerdikleri genetik materyalin türüne bağlı olarak, virüsler sırasıyla çift veya tek iplikli nükleik asitlerden oluşan DNA veya RNA virüsleri olarak ayırt edilebilir. SARS-CoV-2, insanları enfekte ettiği bilinen en az 158 RNA virüsünden biridir; diğer tehlikeli RNA virüsleri arasında HIV, SARS, Hendra, Nipah ve MERS bulunur. Esas olarak memelilerde ve bazen de kuşlarda görülen RNA virüsleri hızla mutasyona uğrar, yani evrimleşebilir, yeni konaklara uyum sağlayabilir ve ilaçlara direnç geliştirebilirler. Bu özellikle, bir hücrenin genetik materyal alışverişinde bulunan ve yeni bir virüsün doğmasına (antijenik kayma) yol açan farklı virüslerle enfekte olduğu durumlarda geçerlidir. Güneydoğu Asya’daki pazarlarda farklı türlerin bir arada satılması, bu tür durumları destekleyebilir ve insanlar da dahil olmak üzere yeni türlere bulaşabilecek yeni virüslerin ortaya çıkma olasılığını arttırabilir.
Tüm organizmalar gibi, virüsler de hayatta kalma ve üreme yeteneklerini
pekiştirmeye çalışırlar. Özellikleri birlikte evrimleştiği tür ile denge içinde olan bir virüs, o tür içinde aşırı yüksek seviyelerde ölüme neden olmaz çünkü konakçının ölümü çoğu zaman virüsün de ölümü anlamına gelir. Virüste önemli bir değişiklik olduğunda ve yeni bir türe bulaşabilir hale geldiğinde, bu denge kaybolur. Yeni konakçı tür için başlangıçtaki ölüm oranlarının, patojen ve konakçı tür arasında bir dengeye ulaşılana kadar çok daha yüksek olması muhtemeldir.
