Haberler

Yaşamak için Dünyanın Enerjisini Emiyoruz

Durmadan artan nüfusuyla “insan”ın dünya üzerindeki ağırlığının ne olduğunu bilmek ister misiniz: Gezegendeki yaşamın işleyişini değiştirecek kadar!

Dünyanın 0,01 kadarını kaplamamıza rağmen dünyanın geleceğine etkimiz son derece olumsuz.

Değişebilecek miyiz?

Bugün dünya üzerinde 7 buçuk milyar insan yaşamaktadır. İnsanlığın yaklaşık üçte birinin, dünyadaki denge üzerinde ciddi bir ağırlığı var. Geri kalanlar, yani yoksullar ise tek bir şeyin rüyasını görmektedir. Onlar gibi yasamak ve tüketmek. Bununla birlikte yaşam tarzımız ne iyi ne de sonsuzdur. Sadece dünyanın kaynaklarını tamamen yok ediyoruz, hepsi bu.

Bugün çocuklarımızın, en azından bizim gibi yaşamalarını istiyorsak, doğru soruyu sormamız gerekmektedir. Yaşam tarzımızı değiştirebilecek miyiz? İnsanın dünya üzerindeki ağırlığı nedir? 18. yüzyılın başlarında, yeryüzündeki insan nüfusu yaklaşık 650 milyondu. Bugün ise yedi buçuk milyar. Gezegendeki insan sayısı o günlere göre on bir kat daha fazla. Rüzgar enerjisi, hayvan enerjisi, insan enerjisi, doğanın doğal randımanı ve şimdi de kömür, petrol, gaz ile topraktaki enerjiyi eritmeye başlıyoruz.

Enerji Kullanımı

Enerji tüketimindeki büyüme, endişeleri de beraberinde getiriyor. Petrol ve doğalgaz kaynaklarının maksimum 50 yıl kadar bir süre daha ihtiyacı karşılayacağı hesaplansa da, sonrasında dünya çapında bir tükenme sürecine girileceği öngörülmektedir. Söz konusu tükenme tehlikesi, gaz için de geçerlidir. Bu konuda elbette tüketici olarak en büyük rol, yine insanlara düşmektedir. İnsanların karbon içeriği sınırlı bir ekonomiye yönelmesi imkansız değildir. Ancak bu, büyük bir değişim anlamına gelmektedir. Aşırı enerji kullanımının neden olabileceği en büyük tehlike; dünyadaki yaşamın işleyişini tamamen dengesizleştirmesidir. Verdiğimiz ilk ve en büyük zarar; atmosferin kimyasal bileşimini değiştirmek olmuştur. Ozon tabakasının delinmesi ve sera etkisi iklim değişikliklerine neden olmaktadır.

Topraklarımız da son 50 yıldır ağır metallerle zehirlenmektedir. Bunun yanında kimyasal gübreler, böcek ilaçları ve her türlü kimyasal moleküller birleştiğinde zehirlenmenin boyutları ölçülemez hale gelmiştir.

Bilinçli olarak yaptıklarımız ve yapmaya devam ettiklerimizle, bitki ve hayvan türlerinin yüzde 10 ile 30 arasındaki bir bölümünü imha etmiş bulunmaktayız. Sonuç olarak; etrafımızdaki bitki ve hayvanlar olmadan yasayamayacağımızı ve biyolojik çeşitliliğin içindeki tüm canlı türlerinin hayatlarının birbirine bağlı olduğunu hatırlama vaktidir.

Kaynak: BBC Dünya Raporu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error

Yazıyı beğendiyseniz sosyal medyada paylaşabilirsiniz.